Halı Sahada Çimlerin Arasındaki Siyah Şeyler Nedir?
Halı sahalarda zeminin çim lifleri arasına serpilmiş küçük siyah parçacıklar, genel olarak granül veya kauçuk dolgu olarak adlandırılır. Bu tanecikler esasen kauçuk ya da plastik esaslıdır ve suni çim sahaların zeminine esneklik, dayanıklılık ve darbe emicilik kazandırmak için kullanılır. Yaygın olarak SBR (styrene-butadiene rubber) granül kullanılır; SBR, eski araba lastiklerinin öğütülmesiyle elde edilen geri dönüştürülmüş kauçuktur. Bunun dışında tamamen yeni kauçuktan üretilen EPDM granül veya özel termoplastik malzeme olan TPE granüller de tercih edilir. Kısaca, halı sahalardaki siyah granüller zemini koruyan ve futbol oynanabilirliğini artıran sentetik dolgu malzemeleridir.
Granüllerin Hammaddeleri ve Özellikleri
Granüller başlıca üç türe ayrılır:
- SBR Granül (Lastik Kırıntısı): Geri dönüştürülmüş eski lastiklerden üretilir. Çevre dostu kabul edilen bu malzeme esnektir, darbeleri emer ve yüksek aşınma direncine sahiptir. Genellikle gri veya siyah renklidir. Maliyeti düşüktür ancak UV dayanımı EPDM kadar iyi değildir; uzun süre güneş altında kalınca hafif renk solması ve ısınma görülür.
- EPDM Granül: Yeni, birinci sınıf kauçuk bileşenlerden üretilir ve atık içermez. Yüksek UV ve ısı dayanımı ile bilinir; hava şartlarına, soğuğa karşı çok dirençlidir. Dayanıklılığı yüksektir ve zamana bağlı renk solması olmaz. EPDM granüller farklı renklere boyanabilir, bu sayede estetik seçenekler sunar. Spor alanlarında özellikle açık-kapalı tenis kortları, oyun alanları ve çok amaçlı sahalarda tercih edilir. Ancak EPDM’nin üretimi karmaşık ve maliyeti yüksektir.
- TPE Granül (Termoplastik Elastomer): Yenilikçi bir polimer ailesidir. Vulkanizasyon gerektirmeyen TPE granüller, çapraz bağ içermediğinden kimyasal katkılardan arındırılmıştır. Kimya endüstrisinden yüksek saflıkta hammaddeyle üretilen TPE granüller, son derece esnek ve tekrar tekrar eritilip şekillendirilebilirdir. Bu granüller düzgün, birleşikli bir yapıya sahiptir; sıkışmaya dirençli olduğu için zaman içinde performansı sabit kalır. Yüzey sıcaklığı düşüktür (ısıyı çok az hapseder) ve ömrü sonunda tamamen geri dönüştürülebilir. TPE granül pahalıdır ama güvenli ve çevre dostu bir seçenektir.
Ayrıca biyobozunur (doğal) dolgu araştırmaları da vardır. Örneğin cork (mantar), ceviz veya fındık kabuğu, hindistancevizi lifi gibi organik malzemelerle yapılan dolgu çözümleri üzerinde çalışılmaktadır. Bu doğal infiller kısa sürede biyolojik olarak parçalanabilir, ancak özellik ve dayanım açısından tipik sentetik granüller kadar olmasa da çevreye daha az yük bindirir.
Granüllerin Sahadaki Görevleri
Halı sahadaki granüller pek çok önemli işlevi üstlenir. Başlıca görevleri şunlardır:
- Darbe Emilimi ve Esneklik: Granül tabakası zemine ek elastikiyet katarak oyuncuların yere düşme veya zıplama anında gelen darbenin şiddetini azaltır. Bu sayede sakatlanma riski düşer.
- Kaymazlık (Tutuş Artışı): Kauçuk yüzey sürtünmesi artırır. Ayakkabı altındaki granül tabakası, oyuncuların zeminde daha sağlam adımlar atmasını sağlar. Bu da ani duruş ve yön değiştirmelerde kaymayı önleyerek güvenliği artırır.
- Zemin Dengeleme (Lif Desteği): Granül, suni çim liflerini dik pozisyonda tutar. Böylece çim matine çökmez ve yüzey zamanla bozulmaz; top sektirmeleri doğal olur.
- Top Sıçraması: İyi bir dolgu sayesinde top zemine çarpıp yükseldiğinde doğal bir grass alan gibi tepki verir. Bu da oyunun kalitesini korur.
- Yüzey Dayanıklılığı: Granüller, çimin aşınmasını dengeler ve darbeleri emerek zemin ömrünü uzatır. Aynı zamanda ses yalıtımı ve titreşim sönümleme işlevi görerek spor aktivitelerinin konforunu artırır.
- Performans Artışı: Toplamda bu görevler, oyuncuların performansını iyileştirir. Sahadaki kayganlık ve sertlik azalır, daha güvenli koşma-zıplama sağlanır. Açık futbol sahasındakine benzer bir oyun deneyimi sunulur.
Bu işlevler sayesinde granül dolgu, hem amatör hem de profesyonel sahalarda tercih edilen temel bir bileşen olmuştur.
Granüllerin Uygulama Teknikleri ve Zemin Sistemi
Suni çim sahalarda granül genellikle çim serildikten sonra uygulanır. Uygulama şu şekilde yapılır:
- Öncelikle tabana gerekli drenaj ve altyapı (çoğunlukla sıkıştırılmış dolgu) hazırlanır. İhtiyaç varsa zemin üzerine esnek bir şok pedi serilebilir.
- Ardından suni çim döşenir ve kenarlardan sabitlenir. Çim lifleri dik pozisyonda iken granül dolgu sahaya homojen bir biçimde serpilir. Bu işlem genellikle pompalanarak veya makineyle yayma yöntemiyle yapılır. Daha sonra granüller fırça veya çekiç benzeri makine ile zemine yedirilir.
- Uygulanan granül, çim lifleri arasında dağılır ve çimden bir katman oluşturur. Böylece lifler arası desteklenmiş, zemin yumuşak hale gelmiş olur.
Örneğin Türkiye’de yaygın bir uygulamada, 55 mm kalınlığında bir halı sahada metrekareye yaklaşık 6–8 kg SBR granül serpilir. Futbol gibi daha çok darbe sönümü gereken alanlarda dozaj artırılabilir (örneğin m²’ye 7–8 kg). Hava koşulları da miktarı etkiler: soğukta granül daha sertleşeceğinden biraz daha fazla granül kullanmak gerekebilir. Bu şekilde düzenlenen granül tabakası, yerden gelen darbeleri emerken zemini dengede tutar.
Sonuç olarak, granül dolgu, halı sahanın üst katmanındaki suni çim sisteminin bir parçasıdır. Çim lifleri ile birlikte çalışan bu dolgu, zemin esnekliği ve güvenliği sağlayan kritik rol oynar.
Granüllerin Ömür Boyunca Davranışı ve Bakım
Granüller zamanla aşınma, sıkışma ve kayıp riski yaşar. Üst üste oyun oynamak, paspas temizliği, rüzgar ve yağmur gibi etkilerle bazı granüller saha dışına çıkabilir veya yüzeye yapışabilir. Bu nedenle halı sahalar düzenli bakıma ihtiyaç duyar:
- Dağılım ve Değişim Kontrolü: Saha eğimleri veya taraftaki hareket yoğunluğu nedeniyle bazı bölgelerde granül toplanabilir. Sahanın düzenli fırçalanarak liflerin dik durması ve granülün homojen dağılması sağlanır.
- Granül Gevşetme ve Havalandırma: Zamanla granül tabakası sıkışır (compaction). Tarama makineleri veya vakum ile granül katmanı gevşetilir, böylece alttan temiz hava geçişi ve dengeli esneklik korunur.
- İlave Dolgu: Ortalama olarak yılda bir kez sahada eksilen granül ilave edilir. Özellikle yoğun kullanılan yerlerde (kaleci alanları, çizgiler etrafı gibi) granül seviyesi düşebileceğinden kontrol edilmeli ve gerekirse yeniden doldurulmalıdır. Yapılan araştırmalara göre, saha güvenliğini korumak için kısa aralıklarla granül tamamlamak önem taşır.
- Temizlik: Saha üstündeki yaprak, toprak gibi yabancı maddeler temizlenir, sünye ve çamur uzaklaştırılır. Sağlık ve konfor için antimikrobiyal ürünlerle dezenfekte de yapılabilir. Granülün kendiliğinden kimyasal bozunması yavaş olduğundan esas sorun fiziksel kayıptır.
Sonuçta, uygun bakım yapıldığında granül dolgu suni çim sahaların ömrü boyunca darbe emiciliğini ve kaymazlığını büyük ölçüde korur. Bakım ihmal edilirse granül kaybolur, zemin sertleşir ve oyun performansı ile güvenlik düşer.
Farklı Saha Tiplerinde Granül Kullanımı
Granüller her suni zeminde kullanılmaz; malzeme seçimi saha türüne göre değişir:
- Futbol (Halı Saha): En yoğun SBR granül kullanım alanıdır. Gri veya siyah SBR granül, açık futbol sahalarında darbe emicilik ve sürtünme avantajı sağlar.
- Tenis Kortları: Geleneksel toprak ve akrilik kortlar dışında, bazı kapalı tenis kortlarında EPDM granüllü poliüretan kaplamalar da kullanılır. Bu sayede kort yüzeyi yumuşak olur.
- Atletizm Pistleri: Kırmızı tartan pist kaplamaları genellikle EPDM granüllü poliüretan esaslıdır. EPDM’in UV dayanımı ve renk stabilitesi atletizm pistleri için idealdir.
- Basketbol/Voleybol: Kapalı spor salonlarında veya dış mekan çok amaçlı sahalarda renkli EPDM veya TPE kaplamalar tercih edilebilir. Çocuğun oyun parkları da benzer şekilde kauçuk dolgulu yüzeylerle düzenlenir.
- Yürüyüş/Koşu Yolları: Park ve bahçelerdeki asfalt yürüyüş yolları yerine daha yumuşak zemin isteniyorsa EPDM veya SBR bazlı kaplamalar kullanılır.
Özetle, SBR granüller daha çok futbol sahalarında kullanılırken, EPDM ve TPE granüller ise tenis, basketbol, oyun parkı, koşu yolu gibi farklı alanlarda tercih edilir.
Çevre ve İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkiler
Granül dolgunun sağlık ve çevre etkileri konusunda tartışmalar vardır. Sentetik granüller plastik esaslıdır, bu nedenle bir mikroplastik kaynağıdır. Özellikle SBR granüller PAH (polisiklik aromatik hidrokarbonlar) gibi zararlı kimyasallar içerebilir. Avrupa’da bu riskler araştırılmıştır: Hollandalı RIVM kurumunun kapsamlı çalışmasına göre sahalardaki SBR örneklerinde bazı kanserojen maddeler saptansa da futbolcuların maruziyeti hesaplandığında kansere ek maruz kalma ihmal edilebilir düzeydedir. RIVM bulgularına göre BPA, kurşun, kadmiyum gibi maddeler hayati risk limitlerinin çok altındadır; en dikkat çeken PAH’lar bile sağlık riski oluşturacak seviyede değildir. Sonuçta bu çalışma, sentetik sahalarda oynayan genç futbolcuların (amateur düzeyde) ciddi bir sağlık riski ile karşılaşmadığını göstermiştir. Güncel araştırmalar, mikroplastik ve kimyasal risklerin genelde düşük olduğunu işaret eder.
Buna rağmen, granüllerin çevreye yayılımı bir endişe kaynağıdır. Yağmur ve rüzgarla saha dışına taşınan küçük kauçuk parçaları, toprakta ve sularda birikebilir; bu da ekosistemlere mikroplastik kirliliği taşıyabilir. OSPAR (Kuzeydoğu Atlantik Stratejisi) gibi uluslararası kuruluşlar, halı saha dolgusunun çevreye kaçışının sucul ortama mikroplastik girdiği konusunda uyarıda bulunmuştur. OSPAR raporları, Avrupa’da üçüncü nesil sahalardaki dolgu malzemesinin çeşitli yollarla çevreye kaydığını ve ortam ve insan sağlığı için risk teşkil ettiğini belirtir. Dolayısıyla, sentetik sahalarda infill olarak kullanılan bu granüller “isteyerek eklenen mikroplastik” kategorisine girmektedir ve yakın gelecekte bu tür mikroplastik infillerin kısıtlanması planlanmaktadır.
Sonuç olarak, mevcut kanıtlara göre halı sahadaki siyah granüller amatör spor yapan kişiler için ciddi bir sağlık tehlikesi oluşturmaz; ancak çevre açısından bir mikroplastik kaynağı oldukları için dikkatli olunmalıdır. Uzun vadede sahadan yuvarlanan granüllerin geri dönüşümü ve alternatif malzemelere geçiş önemli bir konu olarak gündemdedir.
Granül Tiplerinin Karşılaştırılması (SBR vs EPDM vs TPE)
- SBR Granül: Kaynak: Geri dönüştürülmüş lastik. Avantajlar: Çok ucuz, kolay temin edilebilir, darbe emici ve dayanıklıdır. Dezavantajlar: Siyah olduğu için güneşte ısınma eğilimindedir; zamanla tozlaşabilir ve renk solması yaşanabilir. UV dayanımı EPDM kadar yüksek değildir.
- EPDM Granül: Kaynak: Yeni sentetik kauçuk. Avantajlar: Oldukça elastik, aşınmaya ve hava koşullarına mükemmel dayanıklı, farklı renk seçenekleri sunar. Yüzeyde daha serin kalır ve uzun ömürlüdür. Dezavantajlar: SBR’ye kıyasla maliyeti yüksektir ve yalnızca sınırlı sayıda üretici tarafından üretilir.
- TPE Granül: Kaynak: Termoplastik elastomer (tazeden hammadde). Avantajlar: Kimyasallar içermez, üretim prosesinde vulkanizasyon gerektirmez. Zamanla özelliklerini korur, sahada tozlaşması çok azdır. Soğuk iklimde bile esnek kalır ve yüzeyi serin tutar. Ömrünün sonunda %100 geri dönüştürülebilir. Dezavantajlar: En pahalı seçenektir ve henüz her ülkenin pazarında bulunmayabilir.
Özetle, SBR granül ekonomik ve dayanıklı bir çözüm iken, EPDM daha yüksek performans ve renk alternatifleri sunar; TPE ise en yeni teknoloji olarak toksik olmayan, yüksek güvenlikli bir infill çeşididir.
Yerli ve İthal Üretim, Maliyet-Kalite İlişkisi
Türkiye’de SBR granül üretimi genellikle yerli kauçuk geri dönüşüm tesisleri tarafından yapılır. Bu tesislerde toplanan atık lastikler temizlenip öğütülerek SBR granül elde edilir. EPDM ve TPE granüller ise daha özel proseslerle üretilir; Türkiye’de sınırlı sayıda firma bu üretimi yapabilmekte, bir kısmı ithal edilmektedir. Genel olarak SBR granül kilo bazında çok daha ucuzdur. EPDM/TPE granüller ise yüksek teknoloji gerektiren ürünler olduklarından yerli üretimi az olduğundan fiyatı yüksektir. Kalite açısından, ithal markalı EPDM ve TPE granüller güvenilirlik ve sertifikasyon avantajı sunar, ancak döviz kuru etkisiyle maliyet artabilir. Sonuçta maliyet–performans dengesi; SBR için ekonomik, EPDM/TPE için yüksek performanslı ürünlere işaret eder. (Örneğin piyasa verilerine göre SBR granül kg fiyatları EPDM/TPE’ye göre çok daha düşüktür.)
Gelecekte Alternatif Yüzey Teknolojileri
Yakın gelecekte granül dolguya alternatif gelişmeler öne çıkmaktadır. Avrupa Birliği’nin (AB) aldığı karar uyarınca, 2031’den itibaren yeni yapım sentetik sahalarda SBR/EPDM/TPE gibi polimerik infillerin kullanımı yasaklanacaktır. Bu nedenle doğal veya biyolojik temelli infill malzemelerine geçiş planlanmaktadır. Örneğin, zeytin çekirdeği, ceviz kabuğu, mısır koçanı gibi organik atıklar dolgu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca Envirofill (UV dayanımlı kaplamalı silika kumu) ve Safeshell (doğal ceviz kabuğu dolgu) gibi örnekler sahaya uygulanmaya başlamıştır.
Bunların yanı sıra tamamen infill içermeyen sistemler de geliştirilmekte, örneğin 4G sahalar olarak adlandırılan daha sık dokunmuş sentetik çimler veya altına şok pedi konulan kısa çaplı (40–45 mm) çim sistemleri gündemdedir. Bu sistemlerde granül yerine zemin altı şok pedi ve lifler arasındaki sıkı doku darbeyi emer. Tüm bu çalışmalar, sahalardaki mikroplastik kirliliğini azaltmayı ve futbol ortamını daha sağlıklı hale getirmeyi hedeflemektedir.
Sonuçta, granül dolgu teknolojileri de gelişerek değişmektedir. Gelecekte granül yerine biyobozunur dolgu, kaplamalı kum veya tamamen yeni tip sentetik zeminler kullanılarak performans ve çevre dengesinin sağlanması amaçlanmaktadır.
Bir yanıt yazın